Randevu ve bilgilendirme için, haftanın her günü 09:00 - 22:00 saatleri arasında (+90312) 219 2233 numaralı sabit hattan bizi arayabilirsiniz.
Yumurta rezervi terimi ile, yumurta sayısı ve yumurta kalitesi kastedilmektedir. Yumurta rezervi terimi foliküllerin yüksek kaliteli oositlere dönüşmesi ve kadının gebe kalabilme potansiyeli ile yakından ilişkilidir.
Kız bebekler anne karnında yumurta üretmeye başlar. Bu sayı doğuma kadar ve sonrasında giderek azalır, ancak 35 yaşın üzerinde azalma giderek hızlanır. Sayı azalmasıyla beraber çeşitli faktörlere bağlı olarak yumurta kalitesi de yıllar içinde azalır.
Kız embriyoda anne karnında yumurta sayısı 7 milyon, doğumda kız bebekte 2-3 milyon, ergenlikte 300 bin civarında yumurta bulunur. Yaşla beraber bu sayı daha da düşer çünkü her ay ortalama 300 yumurta kaybedilir.
Bazı hastalarımız yumurta rezervim neden az? Sorusuyla bize geliyor.
Yumurta rezervi azalmasının asıl sebebi kadın yaşının artmasıdır. Çünkü her ay yumurtlama nedeniyle ortalama 300 yumurta kaybedilir.Aslında tek yumurta atılacak bile olsa, 300 civarında yumurta hazırlanır ve kaybedilir. Bu nedenle 35 yaşı üzerinde rezervin azalmaya başlaması doğal bir durumdur.
Ancak bazen genetik ya da çevresel nedenlerle, kadın yaşına göre beklenenden daha önce yumurta rezervi azalabilir.
Erkeklerde sperm üretimi ömür boyu sürerken, kadınlar için yumurtlama aynı şekilde ömür boyu devam edemez. Kadınlarda yumurta oluşumu anne karnındayken başlar ve doğuma kadar ve doğum sonrası yaşamı boyunca sürekli azalır.
Korunmayı bıraktıktan sonra gebe kalma oranları kadın yaşı arttıkça azalmaktadır. 25 yaşındaki sağlıklı bir kadında bu oran her ay yüzde 25 civarındadır. Bu oran 30 yaşında yüzde 20’ye düşer. 30’lu yaşların sonunda yumurta sayısı ve kalitesindeki azalma hızlanır. Özellikle 35 yaşından sonra bu azalma belirgin olur.
Ancak bazen genetik ya da çevresel nedenlerle, kadının yumurta sayısı ve kalitesi beklenenden önce azalabilir. Örneğin bazen 25 yaşındaki bir kadının yumurtalık yaşı 40 yaşındaki ile aynı olabilir ve bu durum gebe kalma şansını oldukça azaltır.
Ailede erken menopoz ya da kısırlık öyküsü olmasa bile genellikle 35 yaş gebelik için bir sınır olarak görülmektedir. Çünkü çoğunlukla 35 yaşından sonra yumurta sayısı ve kalitesi hızla azalmaktadır. Bu nedenle yumurta rezervi azlığı ya da yumurta rezervi bitmesi riski bulunduğu için gebelik planlayan kadınların 35 yaşından önce gebe kalmaya çalışmaları önerilir.
Kadınlarda yumurta azlığı yaşın ilerlemesi ile doğal olarak gelişen bir süreçtir. Ancak bazen genetik (ailede erken menopoz bulunması) ya da çevresel nedenlerle yumurta sayısı beklenenden önce azalabilir.
Yumurta rezervi nasıl artar? ya da Kadın yumurtalıkları nasıl çoğalır? sorusuyla başvuran pek çok hastamız oluyor. Aslında yumurta rezervini artırmak mümkün değildir. Ancak azalmasını engellemek için bazı önlemler alınabilir.
Yumurtalıkların zamanından önce yaşlanması ve yumurta kalitesinin bozulmasını engellemek kısaca yumurta rezervi ve kalitesini artırmak için için aşağıdaki gibi bazı basit yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir.
35 yaşın altındaki sağlıklı bir kadının bir yıl korunmasız beraberliğe rağmen gebe kalamaması durumunda bazı testler yapmak gerekir. Ancak 35 yaşın üzerindeki kadınlar için bu süre genellikle 6 ay civarındadır. Bu durumlarda yumurtalık yaşınızı kontrol ettirmeniz önerilir.
Maalesef yumurta rezervi azalması durumunda herhangi bir klinik belirti görülmeyebilir. Ancak 35 yaşın altında olup bir yıl korunmasız beraberliğe rağmen gebe kalamayan kadınlar ya da 35 yaşın üzerinde olup gebelik planlayan kadınların bu açıdan değerlendirilmesi uygun olur.
Aile öyküsünde erken menopoz varsa 35 yaşın altında da değerlendirme yapılabilir. Adet düzeninde bozulma, örneğin 21 günden sık ya da 45 günden daha seyrek adet görülmesi durumunda da yumurta rezervi değerlendirilmesi için hekime başvurması önerilir.
Yumurta rezervi hastanın klinik değerlendirilmesi, transvajinal ultrasonografi ve kanda AMH hormonu ve FSH hormonu ölçümü ile anlaşılabilir.
AMH (Antimülleryen Hormon) testi yumurta rezervini değerlendirmek için kanda değerlendirilen bir hormon testidir.
Kadınlarda bu hormon anne karnından menopoza kadar folikül (yumurtanın içinde bulunduğu kesecik) hücreleri tarafından salgılanır. Yumurta rezervi azaldıkça kandaki miktarı düşer. AMH testi genellikle tüp bebek tedavilerinde kadın yumurta rezervi ve kalitesinin değerlendirilmesi için kullanılır.
Yumurta rezervi testi kaç olmalı? ya da Kadınlarda yumurta rezervi kaç olmalı sorusunu sıklıkla alıyoruz. AMH eşik değerleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
AMH hormon değeri 1,5 ng / ml ’nin altındaysa yumurta rezervinin düşük olduğu anlamına gelir.Bu durumda gebelik planlayan kadınların zaman kaybetmemeleri gerekir.Gebelik planlamayan kadınlar için ise yumurta dondurma işlemi bir alternatif olabilir.
Özellikle 35 yaşın altındaki kadınlarda AMH düşüklüğü erken menopoz belirtisi olabilir.
AMH hormon değeri düşük çıkan hastaların eğer gebelik planı varsa ertelememesi önerilir. Ancak gebelik planlamayan ya da bekar olan hastalar yumurta dondurma işlemi ile kalan yumurtalarını gelecekte gebe kalabilmek için saklayabilirler.
AMH hormon testi Ankara fiyatı yapıldığı laboratuvara göre değişmektedir.
AMH testi için kan alınırken adet olmaya gerek yoktur, AMH testi siklusun herhangi bir gününde yapılabilir.
Yumurta rezervi genellikle adetin 2-3. günü yapılan transvajinal ultrasonografi ve kan testleri ile değerlendirilebilir. Bu değerlendirmede 2-9 mm arasındaki antral foliküllerin (büyümeye hazır yumurtaların) sayısı iki yumurtalıkta toplam 7-10 arasında ise yumurta rezervi normal olarak değerlendirilir.
Yumurta rezervi az olan kadınlar ne yapabilirler? sorusunu sıklıkla alıyoruz. Klinik değerlendirme, ultrasonografi ve kan testleri ile yumurta rezervinin az olduğu saptanan kadınlarda, kendiliğinden gebe kalma şansı azaldığından, çocuk sahibi olabilmek için alternatif yöntemler hakkında bilgilendirme yapılır.
Yumurta rezervi az hastalarda uygun yumurtlama tedavisi protokolleri ile gebe kalma şansı artırılabilir. Eğer hasta bekarsa ve gebelik planlamıyorsa yumurta dondurma hakkında bilgilendirme yapılabilir.
Yumurta rezervi düşük olan kadınlar uygun tedavi protokolleri ile gebe kalabilir. Hatta yumurta rezervi az olup kendiliğinden hamile kalanlar bile vardır.Ancak yine de bu hastalara gerekli bilgilendirme yapılmalı ve zamanın önemi konusu vurgulanmalıdır. Çünkü gerek tedaviler gerkse yumurta dondurma işleminin başarısı yumurta rezervi iyice azalmadan önce daha yüksektir.
Günümüzde yumurtalık yaşlanmasını engelleyen ya da yavaşlatan bir düşük yumurta rezervi tedavisi bulunmamaktadır. Yumurta rezervi çoğalır mı? sorusunun cevabı çoğalmaz olmalıdır. Ancak tedaviler gebelik oluşması sürecini hızlandırma ya da hasta bekar ise yumurta toplayarak yumurta dondurma (kryoprezervasyon) üzerine kurulmuştur.
Yumurta toplama işlemi öncesinde tüp bebek tedavi yöntemindeki gibi yumurtalıkları uyarmak için çeşitli ilaç tedavileri uygulanır.
Yumurtalık gençleştirme tedavisi yumurta rezervi azalmış hastalarda uygulanan yeni bir tedavi yöntemidir.PRP tedavisi hücre yenilenmesinin amaçlandığı pek çok vücut bölgesinde kullanılmaktadır. Kişinin kendi kanı alınarak santrifüj edilerek hazırlanır.
PRP(trombositten zengin plazma) kök hücrelerin yeni hücrelere dönüşmesini sağlayan büyüme faktörleri içerdiği için yeni hücre yapımını uyarır. Transvajinal ultrasonografi eşliğinde yumurtalığa enjeksiyon şeklinde uygulanabilmektedir. Tüp bebek PRP yaptıranlar ağrı duymasın diye genellikle işlem sedasyon altında yapılmaktadır.
Erken menopoza girmiş hastalarda umut vaad eden yeni yöntemlerden biri de kök hücre tedavisidir. Hastanın yumurtalığına kök hücre nakli yapıldıktan 2-3 ay sonra yeni hücre yapımı başlar. Ancak bu tedavi tek başına adet döngülerini başlatmak için yeterli değildir.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansını artırmak için kullanılabilir. Özellikle yumurta rezervi düşük olan kadınlarda tüp bebek öncesi uygulandığı takdirde kök hücre ile hamile kalanlar bulunmaktadır.
Kadınlar belli sayıda yumurta ile doğdukları ve bu sayı yıllar içinde azaldığı için çoğunlukla erken menopoz engellenemez. Ancak yine de sağlıklı yaşamak için gereken sağlıklı beslenme, spor, sigara, alkol, kafein, radyasyon ve kimyasallardan uzak kalmanın hücre yaşlanmasını azalttığı bilinmektedir.
Yumurta rezervi azlığı bitkisel tedavisi ile ilgili çok soru alıyoruz. Bu konuda çeşitli fitoterapi / homeopati reçeteleri bulunmakla beraber, yumurta rezervi az olan hastaların hekim kontrolü olmadan bu tür tedavileri kullanmaları önerilmez. İdeal yaklaşım zaman kaybetmeden fertilite tedavileri konusunda uzmanlaşmış bir hekim ile görüşülmesidir. Ancak destekleyici olarak bu tür alternatif tedaviler kullanılabilir.
Yumurta rezervini destekleyen ve hücre yaşlanmasını geciktiren çeşitli ilaçlar bulunmaktadır. Bunlar hekim kontrolünde yapılan tedavilere ek olarak önerilebilir.Bu ilaçlar:
Sigara, alkol ve kafeinin yoğun tüketilmesi gerek yumurta sayısını, gerekse yumurta kalitesini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle gebelik planlayan kadınların en az 3 ay önceden sigara, alkol ve kafein tüketimini kesmesi daha sağlıklı olur.
Kadınlarda yumurtalık fonksiyonu beyinden idare edilir. Vücut stresi algıladığı zaman salgılanan prolaktin ve kortizol hormonları yumurtlamayı ve üremeyi durdurur. Bu nedenle stres yumurta rezervini olumsuz etkilemektedir.
Kliniğimizde yumurtalık rezervi değerlendirmesi yapılması için 0(312) 219 2233 ya da Whatsapp`tan 0(545) 219 2234 iletişime geçebilirsiniz.