Randevu ve bilgilendirme için, haftanın her günü 09:00 - 22:00 saatleri arasında (+90312) 219 2233 numaralı sabit hattan bizi arayabilirsiniz.
Kızlık zarı (himen) vajinanın girişinde yer alan, çoğunlukla ortası tamamen açık, daire şeklinde bir mukozal dokudur. Anatomik olarak herhangi bir görevi bulunmaz. Ancak toplumsal, kültürel olarak çok fazla önem atfedilmiştir. Kültürel öneminin sebebi, özellikle bazı gelişmemiş toplumlarda, bekarete çok önem verilmesi ve kızlık zarının da bekaret sembolü olarak görülmesidir.
Bu yazımızda kızlık zarı yırtılınca ne kadar kanar? kızlık zarı bozulunca kan ne kadar gelir? sorularını cevaplayacağız.
Yukarıda anlatıldığı gibi, dokunun anatomik yapısına, damar durumuna ve kalınlığına bağlı olarak kızlık zarı yırtılınca bazen hiç kanama olmayabilir ya da tam tersine yoğun kanama gerçekleşebilir.
Kızlık zarı bozulunca hiç kanama olmaması himenin esnek ve ince olmasından kaynaklanabilir. Ayrıca çok kapalı ve kalın yapıda ise birliktelik gerçekleşemediği için de kanama olmayabilir. Bu durumda himenin cerrahi olarak açılması gerekir.
Öncelikle bilinmesi gereken, kişilerin anatomik yapısında farklılıklar olduğudur. Bu nedenle kızlık zarı da aşağıdaki gibi farklı şekillerde olabilir:
Kızlık zarının kalınlığı, şekli ve damar yapısına bağlı olarak, cinsel ilişki sırasında kanama olup olmayacağı belli olur. Çok ince yapıda ve esnek halka şeklinde kızlık zarı olması durumunda, ilişki sırasında zar esneyerek hiç kanama olmayabilir. Bu durum bekaretin yani kızlık zarının bozulmadığı şeklinde adlandırılır. Ancak kızlık zarı daha kalın yapıda ise ilişki sırasında çeşitli yerlerinden zedelenme olup kanama gerçekleşebilir.
Kızlık zarı kanaması genelde hafif pembe leke şeklinde birkaç damla olur. Çok nadiren yoğun kanama görülebilir. Bazen sonraki birkaç gün de hafif kanama olabilir. Kanama miktarı kişiden kişiye değişir. Bakire bir genç kızda zarın esnemesi nedeniyle hiç kanama olmaması da tamamen normaldir.
Ne yazık ki kızlık zarı yırtılınca kanama olmaması, gereksiz yere genç kız suçlanmakta ve ciddi sonuçlar doğuracak şekilde, bekaret olmadığına dair şüphe doğmaktadır. Evlilik öncesi gençlerin mutlaka eğitilmesi, kanamanın bekaret sembolü olmadığının anlatılması çok önemlidir.
Genellikle ilk defa cinsel beraberlikte bulunan kızların, ilişki sırasında ya da sonrasında, kızlık zarından kanaması olması gerektiği varsayılır. Kanama olursa bu "bekaret vardır" olarak değerlendirilir.
Oysa ki kızlık zarının yapısı ve şekli detaylı olarak bilinirse, bu konudaki bazı eksik ve yanlış bilgiler düzeltilebilir.
Kızlık zarı kanaması bazen bir kaç damla olup çok kısa sürebilir. Bazen bu durum ilk hafta boyunca devam edebilir. Çok nadiren çok yoğun ve uzun süren kanama nedeniyle jinekolojik muayene ve müdahele gerekebilir.
Bekaret kanaması olarak aslında yanlış adlandırılan, bazı genç kızlarda ilk cinsel beraberlik sonrasında kızlık zarındaki sıyrıklardan gelen kanın, bir yerimiz kesilince olan kanamadan farkı yoktur. Oluşan zedelenmenin yeri ve derinliğine bağlı olarak kanama az ya da çok olabilir.
Eğer kızlık zarı kanaması olursa genellikle pembemsi birkaç damla şeklinde olur. Nadiren daha fazla kırmızı kanama görülebilir. Bir yerimiz kesilince olan kanamadan farkı yoktur.
Eğer kızlık zarı nisbeten daha kalın yapıda ise ilk cinsel birleşmede esneme olamadığı için üzerinde bir ya da daha fazla noktada zedelenmeler olabilir. Bu zedelenmeler muayenede genelde saat kadranları şeklinde tarif edilir. Örneğin saat 3 ve 7 hizasında laserasyon yani yırtılma var şeklinde tanımlanabilir.
Ancak tekrar vurgulanması gereken nokta, yeterince esnek ve ince yapıda himen varlığında, kanama olmamasının normal olduğudur. Bu durumda bakire olmasına rağmen hiç kanama olmayabilir. Bu durum jinekolojik muayene ile kolayca anlaşılır.
Toplumumuzda bekaret konusuna önem verildiği için, genellikle bu durumda çiftler bir jinekolojik muayene için bu konuda uzman bir jinekolog ile görüşmelidir. Bu durum yeni evli genç kız için aslında bir psikolojik travma yaratmaktadır. Hem haksız yere suçlanmış olması, hem böyle mahrem bir konuda, zaten bilgisizlik nedeniyle pek çok korkusu varken, bir de eşi, aile büyükleri ya da hekimlerle görüşmek ve muayene olmak zorunda bırakılması, ciddi stres yaratır.
Ancak muayenenin hiçbir zorluğu bulunmadığı bilinmelidir. Muayene sırasında acı ya da ağrı verecek bir işlem yoktur. Ayrıca hekimlerin de bu durumda sevecen, anlayışlı davranacağı ve herhangi önyargılı, kadını aşağılayan bir tutum içinde olmayacağı konusunda güven duymalısınız. Aksine içine düştüğünüz bu durumda, en çok güvenmeniz gereken kişi hekim olmalıdır.
Kızlık zarı muayenesinde esnek yapıda ve ortası açık himen görüleceği için, bakire olmadığınıza dair tüm şüpheleri yok edecek kişi yine hekimdir. Bu şekilde evliliğinizin daha en başında gereksiz güven sorunlarıyla ilişkinizin zedelenmesi engellenmiş olur.
Kızlık zarının ya da ilk gece kanamasının önemli olup, olmadığı konusu ise tamamen felsefi, toplumsal bir tartışmadır. Toplumun yapısı ve normları ne yazık ki, kolay kolay değiştirilemediği için, bu yazının amacı bu konuları tartışmak değildir.
Bu bilgilendirme yazılarıyla amaçlanan, genç kızların ilk cinsel ilişkiyle ilgili korkularını yok etmek ve sonrasında yaşayabilecekleri sıkıntılar konusunda yol göstermektir.