İlk Gece Korkusu Nasıl Yenilir?

İlk Gece Korkusu Nedir?

İlk gece korkusu başlığı ne kadar üzücü değil mi? Önce bu terminolojinin yalnızca güzel Türkçemizde olduğunu düşünerek çok üzülmüştüm. Sonra araştırınca İngilizce olarak ‘first night fear, şeklinde de var olduğunu gördüm. Demek ki bir tek bizim gibi cinselliğin tabu olduğu toplumlarda böyle bir tanım yok. Diğer kültürlerde de ilk cinsel ilişki öncesi yaşanan korku mevcut.

İlk Gece Korkusu Neden Var?

Biz bugün özellikle kadınlarla ilgili kısmına değineceğiz. Oysa ki erkeklerin de benzer şekilde tedirginliği ve performans anksiyetesi olduğunu biliyoruz. Bunların sebebi büyük ölçüde cinselliğe yüklenen farklı anlamlar ve toplumda gençlere yeterli cinsel eğitim verilemiyor olması.

Cinselliğe nasıl farklı anlamlar yükleniyor?

Örneğin erkekler için konu başarabilmek, tam ve güçlü erkek olabilmek gibi performansa odaklı anlamlar yüklenerek özünden uzaklaştırılıyor.Oysa ki cinsellik partneriyle güzel duyguları ve anları paylaşmak ve bir çift olarak, beraberce iyiliğe, güzelliğe ulaşacak yakınlığı ve güveni duymak anlamına gelse bu tür kaygılar olur muydu?

Kadınlar içinse durum daha da feci ne yazık ki. Çift yönlü bir korku var. Birincisi bekaret konusu, ‘ya ilk gece kanamam olmazsa, korkusu. İkincisi de ‘ya canım çok yanarsa, çok kanamam olursa, kanamam durmaz da hastanelik olursam, korkusu. Her iki konuyu da ayrıntıları ile ele alacağız. Umarım bu yazıyı okuyan genç kız ve erkekler, büyük ölçüde kaygılardan arınmış, sağlıklı bir cinsel yaşantıya elele adım atabilirler.

Daha önce de defalarca yazılarımda ve videolarımda açıklamaya çalıştığım bekaret konusu, toplumumuzun kanayan yaralarından biri. Daha uzunca bir süre de böyle kalacak gibi görünüyor, ne yazık ki. Bekaret konusu da aslında bir tek bizim toplumumuza özgü değil. Ortaçağda demirden yapılmış kilitli bekaret kemerlerini bilmeyen yoktur.

Efsaneye göre uzun süren Haçlı Seferleri’ne giden şövalyeler bu kemerleri eşleri kendilerine sadık kalsın diye giydirirlermiş. Ayrıca bu kemerlerin kadınların mastürbasyon yapmasını engellemek amacıyla kullanıldığı da bildirilmiştir. Kadın vücudu üzerinde hakimiyet kuran namus anlayışı tarih boyunca tüm toplumlarda var olmuş,ne yazık ki.

Bekaret ile ilişkilendirilen kızlık zarı miti, pek çok cinsel fonksiyon bozukluğunun da temelini oluşturur. Kızlık zarı ile ilgili öyle korkutucu terimler ve efsaneler vardır ki, bunları duyarak büyüyen bir kız çocuğunun ileride sağlıklı bir cinsellik yaşayabilmesi adeta mucizedir.

İlk Gece Korkusunda Cinsel Mitler

Genellikle kızlık zarı vajinanın girişini tamamen kapatan bir yapı olarak hayal edilir. İlk cinsel ilişkide bunun yırtılacağı, patlayacağı, delineceği gibi inanışlar çok yaygındır. Oysa ki genç kızların yaklaşık yüzde doksanında, vajinanın girişinde esnek ve ince halka şeklindebir doku parçası olarak yer alan kızlık zarı yeterli cinsel uyarılma gerçekleştiği takdirde, tamamen esneyip incelir ve cinsel ilişkiye uygun hale gelir. Böylece ilk cinsel ilişkide çoğu zaman hiç kanama olmaz.

Çok nadiren, kızlık zarı kalın yapıdaysa, ya da yeterli uyarılma ve kayganlaşma olmadan ilişki gerçekleştiyse, kızlık zarı üzerinde ufak sıyrıklar oluşarak hafif leke şeklinde kanama gerçekleşebilir. Çok nadiren kanında pıhtılaşma ile ilgili sorun olan hastalarda , çok travmatik bir ilişki yaşandığı takdirde çok yoğun kanama olabilir. Çoğunlukla kanama kendiliğinden kısa sürede durur. Bazen hafif baskılı tampon yapmak gerekebilir. Çok nadiren kanamayı durdurmak için tıbbi müdahale gerekebilir.

Tabii işin öbür yanından bakılırsa, aslında hiç kanama olmaması, kadın için en kolay, rahat ve arzu edilen durum olmalıyken, ne yazık ki bu durumdaki hastalar, bakire olmadığı suçlamasıyla karşılaşmakta, bu nedenle muayeneye götürülmekte, hatta muayene edildikleri ortamlarda da bazen psikolojik olarak travmatize edilmektedirler.

Aslında tıbben, bir kadının muayene ya da başka herhangi bir yöntemle, ilk defa mı cinsel ilişkide bulunduğunu kesin olarak anlamak mümkün değildir. Ayrıca bu tür bir muayeneye bir genç kızı zorlamak ,insan haklarına aykırıdır.Ancak hasta kendi rızası ile hekime başvurarak, jinekolojik muayene olmak ve kızlık zarının yapısı hakkında bilgi sahibi olmak isteyebilir.

Üzülerek görüyorum ki, genç kızlar da bazen nişanlı ya da erkek arkadaşları ile başvuruda bulunup, bekaret testi isteyebiliyorlar. Oysa ki hiçbir genç kız, bu şekilde kendini ispat etmek zorunda hissetmemeli. Ne yazık ki bu düşünce tarzını değiştirebilmek çok zor. Ne zaman ki kızlarımıza bu baskıyı hissettirmeyi bırakırız, o zaman cinsel ve ruhsal açıdan sağlıklı bir toplum olma yolunda adım atmışız, demektir.

Çok nadiren kızlık zarı doğuştan tamamen kapalı, ya da ortasında çok küçük bir açıklık mevcut şekilde olabilir. Ya da kızlık zarı boşluğunu ikiye ayıran kalın bir bant veya süzgeç şeklinde girişi kapatan bir yapı olabilir. Bunu anlamanın tek yolu, ilk cinsel ilişki öncesi yapılacak bir jinekolojik muayenedir.

Bu muayene son derece basit ve ağrısız bir muayenedir. Jinekolog ışık altında, yalnızca dışarıdan bakarak muayeneyi gerçekleştirir. Böyle bir durum tesbit edildiği takdirde, kızlık zarı cerrahi bir müdahale ile açılabilir. İlk cinsel ilişki ise, cerrahi sonrası iyileşme tamamlanıp kontroller yapıldıktan sonra gerçekleşmelidir.

İlk cinsel ilişki öncesi jinekologla görüşmenin önemi!

İlk cinsel ilişki öncesi bir jinekologla görüşmenin diğer bir avantajı da , cinsel konularda bilgilendirme yapılması ve bu tür korkuların yenilmesidir. Hatta çift olarak başvurulursa, bu bilgilendirme ve eğitim daha da verimli olur. Ancak bir hekime ulaşma imkanı olmayanlar için, deneyimli ve genç kızın güvendiği, yanında kendini iyi hissettiği bir aile büyüğü, uygun bir dille cinsellik hakkında doğru bilgileri kendisine aktarabilir.

İlk cinsel ilişkiyi travmatik bir şekilde yaşayan ve sonrasında ağrı ve korku duyduğu halde cinselliği kendini zorlayarak yaşamaya çalışan kadınların, ne yazık ki çoğunda cinsel fonksiyon bozuklukları gelişiyor. Hatta zaman geçtikçe, bu sorunların cinsel terapist yardımı olmadan çözülmesi zor hale geliyor. Bu sorunlardan biri ve en ağır olanı, vajinismus tablosudur. Ama bunun dışında cinsel istek azlığı, uyarılma sorunları, vajinal kuruluk, ağrılı cinsel ilişki, orgazm olamama gibi pek çok sorun da görülebiliyor.

Bu nedenle yeterli bilgi ve eğitimle ilk gece korkusunu atlatmadan cinsel ilişkide bulunulmasını önermiyoruz. Hatta evlilikte ilk gece ya da evlilik olmasa bile, genç kız kendini ruhen ve bedenen hazır hissetmeden cinsel birliktelik yaşanmasını sağlıklı bulmuyoruz. Partnerinin baskısıyla ya da en hafif tabiriyle, partnerini mutlu etmek için hazır olmadan, kendini zorlayarak ve hatta acı duyarak yaşanan cinsellik, asla sağlıklı bir ilişkiye zemin hazırlamaz.

İlk gece için kendinizi ruhen hazır hissetmeniz gerekli!

İlk gece kendini ruhen hazır hissetmeyen bir genç kız, bunu rahatça ve açık iletişimle eşiyle paylaşabilmeli ve cinsel ilişkiyi reddetme hakkı olduğunu bilmelidir. Maalesef kapıda kanlı çarşaf bekleyen aile büyüklerinin bulunduğu bir ortamda, bu önerilerim bir hayal olarak kalıyor. Ancak yine de gençlerin nişanlıları ya da eşleri ile cinsellik konusunda dürüst ve açık iletişim kurmasının, korkularını ve endişelerini dile getirmesinin önemi çok büyük. Aklı başında hiçbir erkek, korkudan titreyen, tüm kasları kasılmış bir genç kızla zorla birlikte olmak istemez ya da bundan keyif almaz.

Kadın cinselliği konusunda daha fazla teknik detaya bir sonraki blog yazımızda değinmek üzere, sağlıkla kalın.